Yoksa gökyüzü bedel ödetir!
Turizmci&Founder - Meryem AKTAŞ

Turizmci&Founder - Meryem AKTAŞ

Gündem Özel

Yoksa gökyüzü bedel ödetir!

05 Kasım 2019 - 22:46





Akademisyen, Havacılık Sektörü uzmanı, Bahçeşehir Üniversitesi Pilotaj Bölüm Başkanı, BAU Uçuş Akademisi Sorumlu Yöneticisi,  Değerli Hocamız Öğretim Üyesi Dr. Cengiz Mesut BÜKEÇ’le Havacılık Sektörü'nün uzmanlarının tek çatıda toplanacağı 2020 baharında faaliyete geçecek olan sektöre yepyeni, kapsamlı, profesyonel bir ivme kazandıracak olan ''Sürpriz isimlerin de olduğu'', ''İsmi de sürpriz olan'' Derneği konuştuk. 


 

  •  Okurlarımızın sizi tanımaları için kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
 
Kendimi her şeyden önce bir baba olarak tanımlıyorum. Yaşamıma değer ve anlam katan en önemli kuvvetin önce yavruma ve sonra da ailemin diğer fertlerine olan sorumluluklarımdan kaynaklı olduğuna inanıyorum.
 
İsmimin;

Artık 46 yılı bulan ömrümde bugüne dek biriktirdiklerine baktığımda ise otuz yıllık havacı kimliğimin ön plana çıktığını görüyorum.

Evet, ben bir havacıyım.
 
Havacılığın farklı dallarında emek vermiş, kafa yormuş ve hatta söz söylemiş biriyim.
Yürüttüğüm ve devam eden tüm işlerimde sürekli ve tam bir iyi niyetle farklı havacılık kurumlarına ve topluluklarına ulaşmaya ve iletişim kurmaya çabaladım, çabalamaya devam da edeceğim.


 
 
  • Akademik kariyerinizle birlikte yürüttüğünüz havacılık geçmişinizi ve havacılıkla ilgili çalışmalarınızı sormak isterim.
 
Önce ‘’askeri havacı’’ olarak yaklaşık 25 yıl çaba sarf ettim. Farklı eğitim uçaklarında uçuş öğrenip 160 saat sonra uçuculuğa veda ettim.

Kontrolör olarak on beş yıl hava sahasının kontrol ve yönetiminde harekat merkezlerinde hayati öneme sahip görevler üstlendim.
 
TSK için;

Yepyeni bir teknoloji ve anlayışı beraberinde getiren yeni nesil iletişim sistemlerinin projelendirilmesinde ve gerçekleşmesinde başı çeken kadroda yer aldım. On beş yıla yakını uluslar arası ve çok kültürlü çalışma ortamlarında olmak üzere eşsiz harekat ve kriz yönetim deneyimleri edindim.
 
Sonra;
Çok sevdiğim üniformamı saygın bir veda ile dolabıma astım.


 
Artık bir sivil havacı olarak akademik dünyada yoluma devam ediyorum.
 
Sırasıyla;
 
Atılım, THK, Girne, Bilgi, Okan ve artık Bahçeşehir Üniversitelerinde (BAU) çeşitli havacılık dersleri verdim.

Atlantik Uçuş Okulu’nda (AFA) bir yıla yakın süreyle baş teorik bilgi öğretmeni, emniyet yöneticisi ve kalite yöneticisi olarak çalışmalar yaptım.

Üniversitenin büyüsü bu kadar güçlü geri çağırmasaydı, AFA’da yıllarca daha fazla emek vermek isterdim.


 
Halen;

Bahçeşehir Üniversitesi’nde hem büyük emeklerle kurduğumuz pilotaj bölümünün ve hem de BAU Flight Academy isimli pilot yetiştiren özel onaylı eğitim kurumunun yöneticiliği görevlerini yürütüyorum.
 
  • Sektöre yeni bir ivme kazandıracak olan Derneğinizin adı ne olacak? Varsa hikayesini de öğrenmek isteriz.
 
Dernek mutlaka ve her koşulda kurulacak. Fakat derneğe esas olan fikir önden gelmeli. Biz önce fikri oluşturmak, tamamlamak istiyoruz.
 
Bu fikir;
Havacılık eğitimlerinde bir idealin benimsenmesi ve buradan hareketle anlayış birliğine kavuşulmasıdır.
 
Çünkü, bir anlayış devrimine gerek duyuyoruz.
 
Bugün ülkemizde;

Hava taşımacılığı, ticari havacılık ve havalimanı işletmeciliği önemli bir başarı noktasına ulaştı. Fakat bu yükselişi destekleyecek eğitim alt yapısının kurulacağı yerlerde aynı şekilde bir gelişmeyi henüz kaydedemedik.

Kendimi de katıyorum ve bu zor işi henüz tam başaramadığımızı net söylüyorum.


 

Çünkü;

Nitelikli havacıları yetiştirmek için üniversiteler, yüksekokullar, meslek yüksekokulları ve hatta havacılık liseleri gibi eğitim kurumlarımızda kültürel bir değişime ihtiyaç var. Bahsettiğim kurumlarda mevcut örgüt kültürünün havacılık kültürünü sentezleyerek ulaşacağı o ileri kültür seviyesine erişmesi için de biraz zamana ihtiyacımız var.
 

Bu zaman dolana kadar geçecek sürede;

Nitelikli mezunlarımızın istihdam sorunu sürecek, biliyorum. Havalimanlarında çoğu da taşeron işletmelerce yürütülen pek çok işte eğitimciler olarak gördüklerimize üzüleceğiz. Çünkü havacılık kültürüne sahip olmayan çalışanlara rastlamaya bir süre daha devam edeceğiz.



 
  • Derneğiniz Havacılık Sektörü'ne neler sağlayacak?
 
Dernek oluşan fikir birliğinin ve ortak eğitim anlayışının farklı platformlarda da dile getirilmesini sağlayacak.
Bazı doğrular pek sevilmeyen havacılar tarafından dile getirilince destek bulamıyor örneğin!
Oysa doğruları savunan tek meydanda kimin değil neyin söylendiğini önemseyip ilerleyebiliriz.
 
 
  • Nasıl bir anlayış bunu sağlayacak?
 
Öngördüğümüz anlayışı, Göktürkçe bir isim olan ve hem kadın hem erkek için kullanılan “gökmen” sözcüğü üzerinden tanımladık.
 

Simurg efsanesinden yola çıkıp;

Yedi aşamada, yaşama dair zayıflıklarını aşan havacılar için farklı mesleki aşamaları tanımladık. Meslek yetiştirme ve meslek içi eğitimlerde bu aşamaları ayrı ayrı ve sağlam bir zeminde tanımlamak üzere kapsamlı ve geniş katılımlı bir bilimsel bir çalışma başlatmak peşindeyiz.

Böylece her bir alanda gerekli tutumlar ortaya çıkarılacak ve ortak eğitim hedefleri belirlenebilecek.
 

Öyle ki;

Her bir havacılık alanında en ileri aşamaya gelecek havacılarımızdan her koşulda doğruları söyleyip savunmalarını ve öğretmelerini bekleyeceğiz.
Çünkü havacılık sadece doğrular yapılınca başarılı olunan ve sadece dürüstlerin, açık ve net olanların kazandığı bir alan.
 
Yoksa gökyüzü bedel ödetir!
 
Hiçbir hatayı affetmez. Çoğumuzun havacılık aşkının kaynağında da olsa olsa bu vardır: işimizde de sözümüzde de bir çeşit şövalye ruhuna sahip olmak zorunluluğu!
 
  • Havacılık sektörünün uzmanlarını tek çatı altında toplayacak olan Derneğiniz, sektörde nasıl ve hangi faaliyetlerde bulunacak?
 
Dernek, öncelikle eli kalem tutanları bir araya getirdi. Birkaç kitap eş zamanlı olarak basılıyor.
2020’nin ilk yarısında bu kitaplar bir ivme yaratacak.

Eş zamanlı olarak yeni bir havacılık dergisini hazırlıyoruz.

Web üzerinden erişim sağlayarak geniş kitlelere düşüncelerimizi ifade edeceğiz ve geri dönüşlere uygun iş planımızı belirleyeceğiz.

Böyle bir havacılık sitesi ve buradaki ilerici yazılarımız önerilerimizi dile getirmenin en güçlü yollarından biri olacak.

Buradan;

Yüreğinde havacılık sevgisi daim olan eğitimcilere ulaşmak ve onların ortak sesi olabilmek niyetindeyiz.
Çünkü ülkemizde havacılık eğitimlerinin kalitesini ancak bir arada çalışarak geliştirebiliriz.
Kaliteli eğitim ortamı olmadan ve gelişmiş havacılık kültürü olmadan zaten çabalarımızın sonuca ulaşması mümkün değil.
 

İlerlemeyi sağlamak üzere;

Galata buluşmaları da planlıyoruz. Ülkemizin dört bir yanından eğitimcilerimizi farklı konularda bir arada düşünmeye davet edeceğiz. Burada yapacağımız mini zirveler aracılığıyla çözümler ve ilgili kurumlara teklifler üreteceğiz.

 
  • Bu durumda Derneğin misyonu ne olacak?
 
Peşine düştüğümüz kazanım, tecrübeli ve bilgili havacılarımızın başlatacağı bir düşünce hareketiyle elde edilecek bir kazanım.
 
Burada;

Eğitim kurumlarının, devletin ve yatırımcıların uyum ve işbirliği içinde çalışacağı bir mekanizmayı tesis etmek için aktif bir role sahip bir sivil toplum örgütlenmesine sahip olmayı hedefliyoruz.
 
Derneğin misyonu;

İşte tam bu yüzden ülkede havacılık eğitimlerinin gerçek ekonomik ve sosyal koşullara uygun şekilde verilmesini sağlamakta önderlik etmektir.

Ben buna mavi kalpler caddesi buluşması diyorum. Plazalara da müstakil evlere de ulaşımı sağlayan tek bir temiz, dümdüz bir yol.

Bu yol eğitimdir, farklı varış noktalarında farklı işletmeler veya kurumlar olacaktır fakat herkes aynı yolu kullanmalıdır.
 
  • Böyle bir yolu açabilirseniz, gelecekte neler olacağını düşünüyorsunuz?
 
Geleceğin havacılığındaki yerimiz, yeni nesil teknolojiyi ne ölçüde üretebildiğimize ve onu ne ölçüde yaygınlaştırabildiğimize bağlı (olarak belirlenecek).

Yeni nesil teknoloji denince akla zaten robotlar, entegre yazılımlar, akıllı sistemler, big data geliyor.
 
Bunları havacılıkta giderek karmaşıklaşan tümleşik sistemler için kuracak, işletecek ve geliştirecek havacılara ihtiyaç olacak.
 
Üniversitelerin rolü giderek daha önemli olacak. Tüm havacılık eğitimlerinin üniversitelere aktarılması gerektiğine olan keskin inancımı artıra artıra savunmamın temel nedeni budur.
 
Örneğin;

Devlet üniversitelerinde düşük maliyetli uçuş okulu mümkündür. Çalıştık, tasarladık ve yazdık, farklı platformlarda dile getiriyoruz.

Vakıf üniversitelerinin olanakları özellikle proje temelli çalışmalarda müthiş derecede geniş!

Örnek projeler üzerinde çalışmaya bu sebeple devam ediyoruz.

Mesela;
Sportif havacılıkta RV teknoloji kullanarak aerofobi denilen korkuyu yenmeyi olanaklı hale getirecek bir proje yazıyoruz bugünlerde.
 

Projenin sonunda;

Hem yazılım hem de donanım geliştirilmiş olacak. Hatta eğitim modülleri bile tasarlanmış olacak. Hemen altını çizeyim ki Birleşmiş Milletlerin bayrağını dalgalandıran Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) olanakları ve yönetimin desteği harika!

Bunları yaparken, biz başlayalım, daha iyisi ardımız sıra gelecektir diye düşünüyoruz.

 
  • Kuruluş çalışmalarınız nasıl gidiyor ve ne zaman faaliyete geçiyorsunuz?
 
Bu anlattıklarım 2020 yılı baharında bir noktaya gelmiş olacak ve tüm havacılar haberdar olmuş olacak. Sonra da yaz gelmeden derneği kurmuş olacağız.
 
Tam burada tekrar etmekte fayda var:

Devletin ve üniversitelerin rolü etkin hale getirilerek ilerleme sağlanmalı ve nihayet daha büyük yatırımcılar sektöre çekilmelidir.

Bir yanda sermayedar, sektörün aerospace yanına üretici olarak teşvikle çekilmelidir. 

Diğer yanda aviation taraflarına iş gücü, kural geliştirme ve eğitim geliştirme hedeflerine bağlı bazı olanaklar tanınarak çekilmelidir. Böylece başarabiliriz.

Yani; devlet, sermaye ve havacılık kültürüne sahip üniversiteleri bir arada işleterek.

Çünkü pek çok havacılık alanında büyük ekonomik faydalar sağlayacak işlere genç işgücünü doğru yönlendirmektir asıl amaç.

Bu sebeple; dikkatli adımlarımızı atmak için haydi diyerek değil, evet diyerek başlamayı tercih ediyoruz. Sakin adımlarla ve bol iletişimle ilerliyoruz.
 
  • Derneğin web sitesi yayına geçtiğinde yazarlarınız Havacılık Sektörü uzmanlarından mı olacak? Şu an kimler var yazar kadronuzda. Yazmak isteyen sektörün uzmanlarına ve yazarlara kapınız açık mı?
 
Web sitesi yayına 2020 baharında girecek. Köşe yazarlarımızın sayısı on iki. Yakında açıklayacağız.
 
Sürpriz isimler de var. İsmi de sürpriz.
 
Yazarlarımız ile;

İlkelerde ve yazacakları konu başlıklarında anlaştık. Sizin bahsettiğiniz gönüllü uzmanlara başlangıçtan itibaren konuk yazarlar olarak kalbimizde olduğu kadar sayfamızda da geniş yer vermek istiyoruz. Sonrasında yapacağımız yazma çalışmaları zaten ortak kararlarımızla gelecek.
 
 
  • Sizin ilave etmek, okurlarımızla paylaşmak istedikleriniz…
 
Sürekli gençlerle birlikteyim. Çok değerli fikirler üretiyorlar. Desteğe, yani bizlere ihtiyaçları var.


 
Ben havacı gençlerimize inanıyorum ve güveniyorum.
 
Onlara ve ülkemiz havacılığına karşı sorumluluklarımız olduğunu düşünüyorum. Çünkü havacılık politikaları stratejik seviyede doğru işliyor, alt seviyelerde ise bizim daha fazla çabalamamız gerek.
 
İyi niyet ve hedef sahibi tüm eğitimcilerimizi bize destek vermeye davet ediyorum.
Açmazlardan ve şevk kırıcı ezberlerden bizim kadar usanmış olsalar dahi bekliyorum!


 
Çünkü yolumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği istikbal çizgisidir.
Böyle bir yolda da durmak, vazgeçmek ya da yorulmak mümkün değildir.


 
  • Son olarak söylemek istedikleriniz..
 
MSMwire ekibi olarak iyi işlere imza atıyorsunuz.
Elimden geldiğince takip ediyorum.
İyi niyetli ve nitelikli çabalarınızın tatmin edici sonuçlar vermesini diliyorum.
 

Kendi adıma ve MSMwire ekibim adına;

Değerli akademisyen, Havacılık Sektörü uzmanı, Bahçeşehir Üniversitesi Pilotaj Bölüm Başkanı, BAU Uçuş Akademisi Sorumlu Yöneticisi, Dr.Öğretim Üyesi Cengiz Mesut BÜKEÇ’e sorularımızı içtenlikle yanıtladığı için teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.
 
 
 
 

YORUMLAR

  • 2 Yorum
Reklamı Geç